Menu

Content

Safran Ve Mantarlı Tavuk

Bu yıl leyleği havada gören ben doludizgin gezilere devam ediyorum. Bazen ailem, bazen arkadaşlarım ve hatta bazen de ben kendi kendime bu kadar yoğun programlara nasıl yetişebildiğimi sorguluyorum.  Yorulmuyor muyum? Elbette ki yoruluyorum. Ancak katıldığım festivallerde, gittiğim organizasyonlarda o kadar samimi ve özenli işler yapılıyor, o kadar kültürüne sahip çikmak için özverili çalışmalarla karşılaşıyorum ki yorgunluk ve yoğunluk vız geliyor.
Son katıldığım Safran Hasatı işte böyle çalışmalardan birisiydi.

03-04 Kasim tarihlerinde Unesco Dünya Mirası  listesinde yer alan ve dünyanin en iyi korunan 20 kenti arasında bulunan Safranbolu’daydım. Üç hafta süren hasatta her çiçekte sadece 3 adet bulunan kırmızı iplikçikleri safran çiftçileri ve gezi arkadaşlarımla birlikte toplayarak pek az insana nasip olan bir deneyim yaşadım.

Konakladığımız Gülevi'nde çok hoş bir atmosfer içinde değerli yemek araştırmacısı İbrahim Canbulat'ın bizler için oluşturduğu, Doluca şarapları ile eşleştirilen özel safran menüsü muhteşemdi. Buğdaylı Balık Çorbasından Salma Aş’ına, Karamuk ve Yoğurt Soslu Tavuk’tan Safranlı Elmasiye'ye otantik lezzetleri tattık. Araştırmacı yazar Nazli Pişkin’den safranı dinledik. Gerçek bir kültür kenti olan Safranbolu'yu 40 yıldır turizm elçiliği yapan araştırmacı yazar Aytekin Kuş ile gezdik.
Safran hasadının dışında Safranbolu da beni müthiş etkiledi. Safranbolu’ya 11 km uzaklıktaki Osmanlı mimarisinin en iyi korunduğu Yörük köyüne hayran kaldım. 1997 de sit alanı ilan edilen köy neredeyse tamamı bozulmadan günümüze dek gelmiş. Köydeki en eski konak Onbaşıgil evi tam 450 yaşında. En yeni dedikleri ev ise 90 yıllık. Köyün Bektaşi geleneklerine göre yapılmış 300 yıllık çamaşırhanesi görülmeye değer. Bu köydeki evlerin ahşap süslemeleri de yine Bektaşi geleneğine ait üçler, beşler, yediler ve oniki imamlari simgeleyen imgeler düşünülerek yapılmış.

Özetle bu kısacık anlatıma sığmayan, mutlaka görülmesini tavsiye edeceğim inanılmaz güzelliklerle geçen bu gastronomik ve kültürel gezide çok keyifli anlar yaşadık.
Şimdi sizlerle paylaşacağım bu tarifimdeki safranı ellerimle topladığımı da söyledikten sonra Safranbolu'nun safranına sahip çıktığı günümüzde sizlerin de Safranbolu safranına sahip çikmanız dileği ile.

Malzeme Listesi:

  • 3 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 6 adet tavuk but (kemiksiz)
  • 1 tutam safran + 1 çay bardağı sıcak su (içinde bastırılacak)
  • 250 gr mantar
  • 100 gr süt kreması
  • tuz
  • 6-8 adet top karabiber
  • 4-5 diş sarmısak
  • 2 küçük soğan
  • 1 çay kaşığı limon rende
  • 2 çorba kaşığı elma sirkesi
  • 1tatlı kaşığı bal
  •  
  • üzerine: kızarmış bir avuç iç badem

Tarif:

Bademler sıcak suda bekletilir, soyulur ve az sıvı yağda kızartılır. Bekletilir.
Soyulup ince dilimlenmiş sarmısaklar kızdırılmış yağa atılır, bir süre karıştırılır, tavuklar ilave edilir. Tavuk butları renk alıncaya kadar birlikte sote edilir.

Soğanlar soyulur, dibinden ayırmadan dörde bölünür, butların arasına ilave edilir. Bir süre daha soğanlar yumuşayıncaya kadar birlikte sote edilir.
Top karabiber ve tuzu konur. Butlar kızarınca safranlı karışım ve mantarlar da tencereye konur ve bir süre üzeri açık birlikte pişrilir.

Bu aşamada gerekirse sıcak su ilave edilebilir. Tüm malzeme birbirine nüfuz edince limon rendesi ve bal ile karıştırılmış sirke konur, karıştırılır.
Kreması da konur ve 2 taşım daha pişrilir. Ocaktan almadan önce kızarmış bademler yemeğe ilave edilir öylece servis tabağına alınır.

Afiyetle!

 

 

Baglan veya Yeni Kayit

fb iconLog in with Facebook