Mylopetra, Simi

Bodrum'a gelip te Simi'ye gitmeden olur mu hiç? Zarif Neo-klasik evleri, çinili damları ile doğal güzelliği bir yana, sadece yemek yemek için bile gidilir Simi'ye. Yemeği doymak için değil de keyif için seçenlere olanakların sonsuz olduğu, birbirinden lezzetli mekanları bir bir dolaşmak, tüm spesiyalitelerini tatmak tutkusu bizi bu kez Mylopetra'ya sürükledi.

Simi'de görkemli taş bir binanın içinde ada'nın en güzel lokantası olan Mylopetra'yı çok kişi bilmez. Gialos'da arka sokakları gezerken yolunuza çıkarsa ne ala. Güneş dağların ardından batarken adanın tüm pastel renklerini geceye yansıtıp, romantik bir ortamda muhteşem yemeklerinizi tadabiliyorsunuz burada.

Mylopetra değirmen taşı demekmiş. Sahipleri Eva ve Hans 200 yıllık bu eski un değirmenini zarif bir gurme restorana döndürmüşler. Antika Yunan mobilya kolleksiyonları ve kumaşları bu olağanüstü yeri süslerken abartı hiç yok. Basit fakat şık ve ince bir ruh taşıyor. Eski durumunu ve özelliğini bozmadan binayı onararak lokantaya dönüştürmüşler. Binanın içi çok yüksek tavanlı. Arkada açık mutfak, yanda bar tezgahı var. Binanın önündeki geniş bahçeye de masalar yerleştirilmiş. Kumaş peçete, gümüş çatal bıçak, şarap karafta servis ediliyor.

 Mylopetra, garsonundan aşçı'sına tam anlamı ile müşteriye nasıl hizmet verileceğini bilen kişilerden oluşan bir ekip'e sahip. Yemek seçimi konusunda sizi doğru yönlendirebiliyorlar. Burası atmosferi, yemeği, şarap kolleksiyonu, temizliği, düzeni, dekoru, masa örtüleri, masa düzeni, servisi ile muhteşem bir mekan.Tatlıları ve digestives listesi de oldukça hoş.

Makarnalar hazır hamurdan, açık mutfakta müşterinin gözü önünde hazırlanıyor. Beyaz şarapta midyesi ki özelliği sosun içinde soğan ve havuç gibi sebzelerin de olması. Siyah risotto üzerinde ızgara deniz tarağı, limon ve badem soslu ızgara levrek, deniz mahsüllü safranlı risotto, deniztarağı, istiridye gibi deniz ürünleri muhteşem ötesi. Simi'ye mahsus otlarla hazırlanan et ve balık yemekleri çok şık bir şekilde sunuluyor. Hem göze hitap ediyor hem de damağı tatlandırıyor.

Antreler 25 Euro'dan başlıyor. Ispanak ve balkabaklı ravioli çeşitleri, zencefilli soğuk domates çorbası, patates ve pırasa kremalı deniz kabuğu son derece baştan çıkarıcı. Eğer yolunuz Simi'ye düşerse güzel bir şarap eşliğinde adam başı 65-70 Euro gibi bir fiyata çıkabileceğiniz pahalı ama üstün bir yemek ve hizmet veren bu tradisyonel mekana mutlaka gidiniz derim.

Keyifli Sofralarda!

 

• 
• 
• 
• 
• 
• 
• 
• 
• 
• 
• 
•