Bir Hayal Edin!

Yazdır, e-Posta

Bir hayal!

Boğazın en güzel koylarından birinde yükselen oval bir yapı hayal edin!

Dingin bir iç mimari hayal edin, lüks, sadelik ve rahatlık taşısın!

Gözünüzü açar açmaz muhteşem bir deniz manzarası hayal edin!

Kibar, çok ilgili ama rahatsız etmeyen bir hizmet hayal edin!

Banyo yaparken muhteşem bir boğaz manzarası hayal edin!

Boğaz manzaralı, aydınlık, ferah, huzur veren 4500 m2lik bir ?Spa? hayal edin!

Bali'li kızların sıcak yasemin yağı ile yaptıkları bir masaj hayal edin!

Lezzetli yemekler hayal edin!

Piano ve arp eşliğinde bir çay saati hayal edin!

The Grand Tarabya Oteline yerleştiğimde bunların hiçbirinin hayal olmadığı gördüm. İstanbul'da yaşıyorum. Evimin konfor ve huzurunu bırakıp bir gün için bile olsa turist gibi bir otele yerleşeceğim hiç aklıma gelmemişti doğrusu.

Hürriyet Bumerang'ın 'Yeni ve farklı bir deneyim teklifi'i projesi kapsamında The Grand Tarabya Oteli'nden aldığım teklif beni çok heyecanlandırdı. Nasıl heyecanlandırmasın ki!

Hizmet kalitesi ile benzersiz olduğunu duyduğum The Grand Tarabya'da geçireceğim gece konaklamalı bir gün için aldığım bu davet beni hemen gençlik yıllarıma götürdü.

Genç nesil pek bilmez, Yeşilçam'ın vazgeçilmezlerinden, Türk sinemasının unutulmaz sahnelerinin çekildiği, bu Yeşilçam'ın unutulmaz dekorunun, Bayraktarlar Holding tarafından 350 milyon dolarlık bir yatırımla yeniden kapılarını açtığı yerde kalacaktım.

Öyle ki 2013 yılı Şubat ayında daha açılır açılmaz 'Leading Hotels of the World' üyesi olmuş ve 'Best New Hotel Turkey 2013' ile '5 Star Diamond' ödüllerine layık görülmüştü.

Otele adımımı attığımda neden iç mimarisi ile 'European Hotel Awards ödül' ünü aldığını da anladım. Lüks ve sadelik göze çarpan ilk öğe idi.

Boğaz'ın en özel ve güzel yerinde muhteşem silüeti ile yükselen, tarihte nice aşklara tanıklık eden mekan bana birden İstanbul'da yaşadığımı hatırlattı. Sanırım böyle bir deneyimi herkes yaşamalı.

Boğaz manzaralı bu otelin her odası balkonlu. Eğer lüks tutkunuz varsa dublex kral dairesinde güzel bir deneyim yaşayacağınızı düşünüyorum.

Otelin değişik mekanlarında dinlediğim müzik seçimi çok yerinde, huzur verici, rahatlatıcıydı. Çay saati öncesi dinlediğim arp dinletisi o denli keyifliydi ki hiç bitmesin istemedim. Yine T Lounge'da ki geleneksel çay saatinde piyano dinletisi ve ikram çok hoş ve kararındaydı.

Söylendiği kadar varmış, hizmet kalitesi gerçekten mükemmel. Ön kasa'da çalışanlardan komi'sine, bu kadar nezaket ve incelik başka bir otel'de yoktur sanırım. Bir de personel'in çok genç oluşu gözlemlerim arasında oldu.

Otel'in Halkla İlişkiler Müdiresi Gülüm Baş'ın içten karşılaması ve birlikte yaptığımız otel turu unutulmazdı. Boğaz manzaralı ve kendine özgü sade ve şık dekoru ile R.E.A.D Cafe&Bakery'de romantik müzik eşliğinde yediğim öğle yemeği çok başarılıydı. Hem göze hem de mideye hitap eden Kuğu Ekler pastası çok hafif ve lezzetliydi.

Yemek sonrası 4500 m2 alanlı Spa'sındaki küçük tur sonrası hayretler içinde kaldım. Bu kadar büyük bir Spa daha önce hiç görmemiştim.

Tarabya sözcüğü aslında Therapia kelimesinden geliyormuş. Otelin Spa'sına da bu ad verilmiş. Spa olmasının dışında, en özel bakım ve terapilerin yapılabildiği, beklentimin çok üzerinde bir ortama sahipti. Tavandan yere kadar pencerelerinden direk gün ışığı alan Therapia Spa, Boğaz'ın muhteşem manzarası eşliğinde benim ruhuma da çok iyi geldi.

Altın renkli iç mekan havuzu, tepede deniz anasını andıran farklı ışıklandırması ile hem şık hem de çok rahatlatıcıydı. Mermerlerine hayran kaldığım hamamı ve masaj sefası da öyle. Bali'li Honey'in yasemin kokulu sıcak yağ masajı galiba vazgeçilmezlerim arasına girecek.

Akşam yemeğinde Limani Balık'taydım. Patlıcan salatası ve levrek marin muhteşemdi, 5 dakika ızgara'da 10 dakika da buhar'da pişen ızgara levrek ise inanılmaz lezzetliydi. Servis de aynı şekilde hiç aksamadı, nezaket bir kez daha oradaydı.

Müşteriyi hiç sıkmadan gösterdikleri yakın hizmet anlayışı hayranlık vericiydi. Otelin ikinci katında yer alan Diba Bar'da ise içkinizi yudumlarken baktığınız manzaraya doyamıyorsunuz.

Balo salonunun girişindeki büyük mavi Murano ağaç görülmeye değer, duyumlara göre otelin nazar boncuğu imiş ve zaman zaman büyük toplantıların arkasından ağaçta çatlamalar oluyormuş.

Her türlü özel toplantı için de salonları olan otelden, daha anlatacak çok şey var. Ancak İstanbul'da bile yaşıyor olsanız bir hafta sonu kaçamağı yapıp bu güzellikleri sizler de yaşayın derim. Sanırım bana hak vereceksiniz.

Eğer 'Sevgililer Günü'nü nasıl kutlayacağınıza henüz karar vermediyseniz 5 yıldızlı The Grand Tarabya Oteli'nin müşterileri için hazırladığı ayrıcalıklarla dolu özel paket'lerine şöyle bir göz atın derim.

Deluxe ya da Junior Suite odada konaklama, özel sevgililer günü hediyeleri, pasta ve şampanya, The Brasseri iki kişilik özel aşk temalı akşam yemeği ile iki kişilik açık büfe kahvaltı ya da odada kahvaltı ile Romance Paketi..

Bir de Grand Romance Paketi var... Suite'de konaklama, odada özel sevgililer günü hediyeleri, pasta ve şampanya, odada mum ışığında aşk temalı akşam yemeği, gül yaprakları ile süslü marina manzaraları jakuzi, özel hamam ve kese servisi, The Brasserie'de iki kişilik açık büfe kahvaltı ya da odada kahvaltı, ve evetttt çift taraflı limozin servisi.

Eğer konaklama istemiyorsanız o zaman Limani restoran'da romantik bir akşam yemeğinde alacağınız kaliteli, mükemmel servis, muhteşem manzara ve lezzet şöleni balık yemekleriyle bu günün sizin için de özel olacağından emin olabilirsiniz.

Otelden ayrılırken böyle bir olanağı bana sağlayan The Grand Tarabya Oteli, Otel Halkla İlişkiler Müdürü Sayın Gülüm Baş ve Hürriyet Bumerang Ekibine çok teşekkür etmeyi de unutmadım.