Peymane Otantik Ocakbaşı

Yazdır, e-Posta

Dün İstanbul kent kültür aktiviteleri programları çerçevesinde önce, Sabancı Müzesi Atlı Köşk'de Hintli sanatçı Anish Kapoor'un mermer ve kaymak taşı gibi malzemelerle yaptığı eserlerinden oluşan heykel sergisini gezdik.
Daha sonra gezi programımızda Orhan Pamuk'un yazdığı bir romanından yola çıkarak yarattığı 'Masumiyet Müzesi' ile Tophane_i Amire Kültür ve Sanat Merkezinde yer alan düşsel ve şiirsel evreni yansıtan büyük usta Miro'nun resim sergisi vardı.

Bu güzel programın diğer bir güzel yanı da kısacık bir öğle yemeği için gittiğimiz 'PEYMANE Authentic Kebap House' idi. Bu mekan çok, çok hoşuma gitti. Peymane, farsça, kadeh, büyük bardak anlamına gelen bir kelime.

Burası için gerçekten İstanbul'un en kaliteli Ocakbaşı mekanlarından bir tanesi denebilir. Şık masa ve şık sandalyeleri ile restoranın tam ortasında yer alan ama çevreye hiç koku yaymayan ocakbaşı hoş bir atmosfer yaratmış. Mekânın en ilgi çekici yeri ise şehrin tüm karmaşasından uzak atmosferi hoş bir arkabahçe. Bahçenin özelliklerinden biri de sırtını de hemen yanında yapımı çok eski tarihlere uzanan ve eski yıllarda yetimhane olarak kullanılan dış cephesi tamamen kırmızı tuğla olan harabe binaya yaslamış olması. Eskiden mahzen olarak kullanılan yer ise şimdi otantik bir bar olarak tasarlanmış.

Et yemeklerinden önce gelen mezeleri özellikle zahter salatası,humus, muhammara, fındık lahmacun, tuzlu yoğurt çok lezzetliydi. Seçtiğim et ürünlerinden urfa köfte şimdiye kadar yediğim en mükemmel köfteydi desem yalan olmaz. Tatlı olarak bizim seçimimiz kireçte pişmiş kabak tatlısıydı, ama irmik helvası için de çok güzel dediler.

Güler yüzlü ve ilgili garsonların servisi hızlı ve mükemmeldi. Fiyatlar ise kaliteye göre oldukça makuldu. Meyve ikramı ile sonlanan yemeğimizi, kısa bir lokanta turu ile noktalarken birinci derece tarihi eser bu bina içinde aslına sadık kalınarak yenilenmiş bu mekana tekrar gelmek üzere oradan ayrıldık.