Kastrofest
Yöresel turizmin gelişimi açısından çok büyük bir katkı sağlayan gastronomi festivallerinden birini daha geride bıraktık. Kastrofest! Logos İletişim katkıları ile 'Geleneğe Saygı, Geleceğe Miras' teması ile Kastamonu'da düzenlenen ilk gastronomi festivali. Valiliğin himayesinde, Kastamonu belediyesinin desteği ve DMKİ (Dünya Mirası Kastamonu İnisiyatifi) adı altında 2017 yılında kurulan bir sivil girişimin eseri. DMKİ, ilin doğal, kültürel ve tarihsel mirasını Türkiye ve Dünya'da tanıtmak, korumak ve geliştirmek için kurulmuş, bu festivale de öncülük etmiş organizasyon.
Peki, ben bu festivalde neler öğrendim? Sadece yiyip, içip, gezmedim. Mesela eski bir sancak beyliği olan Kastamonu’da her boyun temsili olduğu ve her gelen kendi kültürü ile geldiği için ciddi yemek farklılıkları olmasını konuştuk. Bu müthiş mutfağı gizlendiği yerden, yerelden çıkararak dünyaya tanıtmak üzere paneller, yemek yarışmaları, şovlar, birbirinden güzel projeler üzerinde çalışmaları inceledik. Dünyanın en eski buğday çeşitlerinden biri siyez buğdayının da memleketi olan, hâlâ el ile pastırma doğranan, yaş tarhana yapılan, eyşi dedikleri doğal meyve içeceğini günlük hayatta kullanan Kastamonu’da doğal ve sağlıklı nasıl beslenileceği yaşayarak öğrendik.
Türkiye’den ve konuk ülke İtalya'dan önemli şefler bu festivalde çok güzel yemek örnekleri sergilediler. Geleneksel Kastamonu yemekleri yarışmalarının dışında taş baskı atölyeleri, şeker ve helvahane ziyaretleri, pastırma atölyeleri, etli ekmek, pastırmalı pide, tirit sunan mekânların gezilmesi ile tarım ve ekotorizm faaliyetlerinin izlenebileceği İksir Çiftliği, İzbeli Çiftliği gibi önemli merkezleri de ziyaret etme olanağı oldu. Bir kenevir tarlasına girdik. Kenevir ile ilgili bilgiler aldık.
Kasaba köyünde Çivisiz Cami, İsmail Bey külliyesi, Şeyh Şaban Veli Külliyesi, Saat kulesi, Şehit Şerife Bacı Anıtı, Yerel Kastamonu pazarı ziyareti gibi görülmeğe değer birçok mekânı da görmüş olduk. Bugün, çoğunun butik otellere dönüştüğü şehrin kültürel kimliğinin korunmuşluk ögesi olan Kastamonu'nun konakları da çok meşhur. Çoğu yenilenmiş. Yenilenmek için bekleyen bir de o kadar konak varmış. İki katlı konakların zemin katları günlük yaşamın başladığı, aile yaşamının ortak alanı olarak düzenlenirken üst katlar da özel konuklara ayrılırmış. En önemli özelliklerinden biri de komşunun güneşini, gölgesini ve manzarasını engellememek düşüncesi ile inşa edilmiş olmalarıymış (bir de günümüz şehir mimarisine, kentsel dönüşümlere bakın!).
Kastamonu’nun Kastrofest ile şehrin sahip olduğu doğal, kültürel, tarihi değerlerinin keşfedilmesi için atılmış bir büyük adım olduğuna inanıyor ve bir yıl sonraki festivali heyecanla bekliyorum.
https://oyascuisine.com/index.php/tr/anasayfa/73-turkish/blog/1428-kastrofest#sigProGalleriabca2d11951